Büyümenin dönüm noktaları: Yuvarlanmak

Kızım Melis kendi başına oturabilmeye başladığında beş aylıktı. Sıradaki aşamanın büyümenin dönüm noktalarından biri olan yuvarlanma olduğunu biliyorduk.

Kızımın yuvarlanmaya başlayacağına dair bütün işaretleri görmeye başlamıştık: Yana dönerek uyuyordu, bedenini omuzlarına doğru yuvarlamaya çalışıyordu, yatarken iki bacağını havada çapraz pozisyona getirebiliyordu. Onu bir an önce yuvarlanmaya başlatmak için bütün teknikleri denedik. Yere, yattığı noktadan erişemeyeceği bir oyuncak koyduk, nasıl yuvarlanabileceğini gösterdik, hatta ellerimizle göbeğinden ve sırtından tutarak iki tarafa ellerimizle yuvarladık bile. 

Birçok kereler yapar gibi oldu, ama bir türlü sırt üstü pozisyondan yüz üstü pozisyona geçemiyordu.

Altıncı ayını doldurduktan tam üç gün sonra, eşim ve ben Melis'i televizyondan seyrediyorduk. Gülmeyin, kızımızı uyurken güvenlik ekranından seyrediyorduk demek istiyorum. Bir ses duyuverdik. Aniden başının yataktan kalktığını gördüm. Bebeğim beşiğinin içinde kendi başına yuvarlanıvermişti. O zaman anladım ki kızım bütün ilk hareketlerini, onu görmediğimizi zannettiği anlarda yapıyor. (Daha sonra emeklemeye de yine beşiğinde biz ona bakmıyorken başladı.)

Beşiğinde yüz üstü uzanmış gece uykusuna hazırlanıyordu. Bir bebek için önemli bir dönüm noktasını daha atlatmıştı. Sıra yenisine gelmişti artık.

Ertesi gün bebeğimizin kendi başına döndüğünü monitörden değil, kendi gözlerimizle izledik. Sırt üstü yatırdık ve yakınına en sevdiği çıngırağı koyduk. Melis kolayca kendi etrafında dönüp yüz üstü pozisyon aldı ve nihayet çıngırağa ulaştı. Ardından tekrar sırt üstü dönüp bacaklarıyla havayı döverek bu gururlu ve neşeli anı kutladı. Bebeğimin ilk yaşında geride bırakması gereken bir aşama daha sona ermişti. Sırada ne mi var? Emekleme!

Çerez Onayı