Kardeşlik bağı

Kardeşler arasındaki ilişki her zaman kolay gelişmeyebilir, hatta çoğu durumda kıskançlık ve rekabet üzerine kurulu olarak başlar ama sonunda çok özel bir bağ haline dönüşür.

Kardeşler arasında açıklanması zor bir etkileşim vardır. Sanki birbirlerinin aklından geçeni okur gibidirler. Aralarındaki ilk iletişim sözlü olabileceği gibi bazen hareketler ve hatta bakışlar bile birbirlerini anlamalarına yetebilir. İki çocuk arasındaki iletişimi bir yetişkin ve bir çocuk arasında kurmak imkânsızdır.

Kardeşlik bağı biraz karışıktır. Çelişkilerle dolu gibi gözükebilir. Kardeşler birbirlerinin yanında kendilerini güvende hissederler ama iki saniye sonra ne olacağını asla bilemezsiniz. Gelgitlerle doludur ama kalıcıdır. Bütün bu dalgalanmalar çocuklara sosyal hayat ve çevreleri hakkında çok fazla şey öğrenme şansını verir.

Eşi benzeri olmayan bir ilişki

Kardeşlik ilişkisi tam anlamıyla eşsiz bir bağdır ve çocuklara pek çok fırsat sunar. Çocuk, ailedeki rolünü, çevresindeki insanların nasıl davrandığını, davranacağını neler hissettiklerini anlamayı ilk olarak kardeşi ile olan ilişkisi sayesinde öğrenir.

Elbette anne baba ile olan bağ ve etkileşim de büyük rol oynar ama unutmayın sizin yanınızda çocuğunuz sizin istediğiniz gibi davranmaya çalışır. Çünkü onun için siz bir rehber, bir öğretmensiniz. Sizin yanınızda daha “uslu” ve “dikkatli” olması gerektiğini bilir. Oysa kardeşiyleyken bu tür sınırlar kalkar ve kendi gibi olabilme özgürlüğünü yaşar. Kendi sınırlarını test eder. Çevresi ile daha özgürce etkileşim içinde olur.

Bu durum her iki kardeş içinde hem kendilerini hem de çevrelerini daha iyi ve daha hızlı tanıma ortamını oluşturur.

Kardeşi üzerinden öğrenme

Özellikle büyük kardeşler pek çok yeniliği kardeşleri üzerinden test etmeyi deneyebilirler. Çeşitli davranışları, hisleri hatta kelimeleri kardeşleri aracılığıyla test eder ve sonuçlarından ders çıkartırlar.

Örneğin büyük oğlunuz duvarlara resimler çizmek istiyor ama bunun sizde nasıl bir etki yaratacağını kestiremiyorsa kardeşinin eline bir kalem verip ilk denemeyi onun yapmasını sağlayabilir. Sizin ona vereceğiniz tepkiye göre hem kendi hareketini düzenler, hem de sizin bu konudaki davranışınızı öğrenmiş olur. Benzer şekilde küçük kardeş, abisinin dondurma için nasıl ağladığını ve sonuçta istediğini aldığını gördüğünde kendisi bir şey istediğinde ne yapması gerektiğine dair bir sonuç çıkarır. Çünkü benzer bir duruma ne tepki vereceğinizi artık biliyordur.

Bu ve benzeri tecrübeler ile hem çevrelerindeki insanların davranış kalıplarını algılamayı hem de kendi sınırlarını test etmeyi öğrenirler. Ve bu bilgileri değişik durumlar için dahi sık sık kullanırlar.

Pek çok anne babanın ortak fikri ikinci çocuklarının ilkine kıyasla çok daha çabuk öğrendiği, daha hızlı geliştiği yönündedir. Bunun sebebi onların kendi yaşlarında bir öğretmen ile büyüyor olmasıdır.

Çerez Onayı